Post Prodüksiyonun Ne Kadarı Aşırıdır?

/

15 Haziran 2015 tarihli Daniel Sone‘in bu yazısı photography.tutsplus.com adresinden Bülent Tüccar tarafından Türkçeleştirilmiştir.

******************************

Tartışmanın arka planı

Hollandalı fotoğrafçılık vakfı World Press Photo (WPP), 1955’ten beri her yıl görsel habercilik alanında uluslararası bir yarışmaya ev sahipliği yapıyor. WPP’ye göre vakfın amacı ;

… dünya genelinde fotojurnalizm ve belgesel hikayecilikte yüksek standartları desteklemek ve geliştirmek.

Maalesef, bu yıl yarışmadaki finalistlerin % 20’si etik dışı görsel manipülasyon yaptığı için diskalifiye edildi. Dahası, büyük ödülü kazanan Giovanni Troilo‘nun ödülü sahte bilgi verdiği anlaşılınca iptal edildi. Vakfın diskalifiye edilen fotoğrafları örnek olarak yayınlamayı reddetmesi ateşe benzin dökerken, “ne kadarı aşırı” gibi verimli bir tartışmayı oldukça zorlaştırdı. Bu duruma tepki olarak, büyük medya kuruluşlarının editörleri ve fotojurnalizm kuruluşları bir çağrı yaparak WPP’nin ya da fotoğrafçıların diskalifiye edilen görselleri açıklamalarını istediler. Editörler, kuruluşlar ve fotoğrafçılar, fotoğraf teknolojisi gelişirken ve hikayecilik yöntemleri daha karmaşık hale gelirken, sınırları bilmek istiyorlar.

İlk WPP Skandalı Değil

WPP’nin görsel manipülasyon skandallarında bu bir ilk değil. 2013’te Paul Hansen‘in fotoğrafı “Gazze Cenazesi”, fotoğrafın sahte olduğunu iddia edenler tarafından sert biçimde eleştirildi. Görseli inceleyen heyet, görselin genel ve kısmi ton düzenlemelerinin ötesinde manipüle edildiğine ikna olacak sonuca ulaşamadı. Hansen’in ödülü halen geçerli, ancak bu tartışma, istendiğinde RAW veya “makineden aynen çıktığı gibi” (Straight-Out-Of-Camera, SOOC) görselin verilmesi dahil olmak üzere, WPP’nin kurallarını değiştirmesine neden oldu.

Değişen kurallara rağmen katılımcılar, yarışmanın ve haberciliğin etik standartlarına aykırı fotoğraflar göndermeye devam ettiler. Bu kadar çok finalistin diskalifiye edilmesi, görsel gazeteciliğin durumu ve WPP gibi yarışmaların faydalı mı zararlı mı olduğu konusunda soru işaretleri doğurdu. Eğer finalistler görsellerinde böyle isteyerek yalana başvurabiliyorsa, her gün gördüğümüz habercilik için neler söylenebilir? Bir ölçüde ya da önemli ölçüde görsel haberciliğin dürüstlüğü tehlikede.

Görsel Gazeteciliğin Bugünkü Durumu

Bugünlerde görsel gazeteci olmak çok zor. Haber endüstrisi kendi içinde kaynamaya devam ediyor; sık görülen işten çıkarmalar, ücret kesintileri, kısalan süreler; baskıya, web sayfalarına, mobil cihazlara ve sosyal medyaya yetişmesi gereken 24 saatlik haber döngüsü. Kadroda tasfiyeler oldu, cep telefonlarıyla büyük bir “freelancer” ve muhabir havuzu oluşturuldu. Kötü ekonomik koşulların cehalet, teknoloji ve performans baskısı ile birleşmesi, etik standartların sağlanmasını zorlaştırabilir hale geldi.

Fotoğraf yarışmaları ve sosyal medya, kendilerine ek bir iş ile destek arayan gazeteciler üzerinde güçlü bir etkiye sahip. Sonuç, kazanmanın ve tanınmanın etik değerlerden daha önemli olduğu bir iklim, çünkü bu daha iyi ödeme anlamına geliyor.

Görsel hikayecilik ve fotoğrafçılık teknolojisindeki ilerlemelere paralel olarak ekonomik zorluklar, kuralları değişmesi gereken bir noktaya doğru zorluyor. Manipülasyon çok kolay, hızlı ve bazen kamera ile bile yapılabiliyor. O zaman neden olmasın?

Yapabilmek ve Yapmak

National Geographic Digital genel müdürü ve 2013 WPP multimedya başkanı Keith Jenkins ;

Yapabiliyor olmanız yapmanız gerektiği anlamına gelmez,

diyor.

Bu, görsel habercilerin işlerini yaparken hatırlamaları gereken önemli bir şey, özellikle bir başka alandan, haber dünyasında kabul edilemez yöntemlerin kullanıldığı diğer bir görsel alandan geliyorlarsa. Portre, düğün, etkinlik, moda, ürün, manzara veya ticari fotoğrafçılıkta tamamen geçerli olan yöntem ve yaklaşımlar, görsel habercilikte kariyer bitiren ihlallere dönüşebilir. O zaman, kameranızdaki ve yazılımınızdaki yeni bir özelliği bir işte kullanmadan önce iyice düşünün. Emin değilseniz, fotoğraf editörünüze sorun.

Görsel habercilikte (Fotojurnalizm) etik kriterler, zihni faaliyetinizden ve hikayeye yaklaşımınızdan başlar, çalışmanız boyunca size destek olur. Hangi hikayeyi nasıl yapacağınıza, kamerayı nereye çevireceğinize, kompozisyonunuza, altyazınıza vb etki eder. Önyargılarınızın farkında olmalısınız. Özellikle tutkularınızı harekete geçiren bir hikayede önyargılarınızın tam anlamıyla farkında olmalısınız. Bir propagandacı olmaktan kaçınmak için onları sürekli kontrol altında tutun.

Düzenleme, fotoğraf görsellerinin içerik ve bağlamlarının dürüstlüğüne zarar vermemelidir. Görselleri manipüle etmeyin veya izleyeni yanıltacak veya konuyu yanlış temsil edebilecek şekilde ekleme veya değişiklik yapmayın.

National Press Photographers Association, Code of Ethics / Ulusal Basın Fotoğrafçıları Birliği, Etik Kriterler

Bir diğer nokta ise kameranızın ve fotoğraf düzenleme uygulamalarının yüksek teknik özellikleridir. Genelde fotoğraf teslimi için verilen kısa süreler nedeniyle, görseli kamera içindeyken halletmeniz gerekir, böylece post prodüksiyon çok hızlı yapılır ya da buna gerek kalmayacak şekilde çalışılır. RAW çekerken bile JPEG çekim yapıyormuş gibi davranın. Bu sadece iş zamanınızı azaltmakla kalmaz, çalışmanızla ilgili şüpheler ortaya çıktığında sizi kurtarır. O zaman, araçlarınızı iyi tanıyın ve nasıl kullanılacağını bilin.

Kırpma

Editöre vereceğiniz kadraj ile çekimdeki kadrajınıza nelerin dahil olacağına karar verirken etik davranmanız gerekir. Çok fazla kırpmaya veya hikayenin malzemesinin anlamını değiştirecek şekilde kırpmaya hayır. Bir objeyi ya da bir kişiyi “beğenmedim” gerekçesiyle çıkarıp atmak da iyi bir fikir değil. Bir görseli kompozisyon veya teknik nedenlerle kırpabilirsiniz. Örneğin, konunuz gerçekten uzaktaysa ve siz yeterince yakınlaşamadıysanız veya bir teknik nedenden dolayı (pozlama, olağan dışı arka plan gibi). Spor veya doğa fotoğrafçıları bunu her zaman yapar ve zararı yoktur. Ama yine de dikkatli olun, hikayenin parçası olan öğeleri kadrajda tutun. Bir öğeyi kırptığınızda, orada gerçekte olan bitenin yanlış gösterilmesine sebep oluyor mu diye çok dikkat edin.

Küllerin törende serpilmesini gösteren tam kadraj bir çekim. (Fotoğraf: Daniel Sone)
Bu her ne kadar yarısından fazlasının atıldığı “agresiv” bir kırpma olsa da, aldatıcı değildir. Atılan ögeler izleyiciyi yanıltacak mahiyette değildir. Pek çok spor ve doğa muhabirinin yaptığı kırpmaya benzer bir uygulamadır. (Fotoğraf: Daniel Sone)

Ton ve Renk

Bu kısım post prodüksiyonda yapacağınız pozlama, kontrast ve renk ayarlarıyla ilgili. Çekiminiz önceki ayarda kaldıysa, beyaz ayarı kapalı kalmışsa veya görsel donuk görünüyorsa pozlamayı düzenlemek iyidir. Ancak, düzenlemelerde aşırıya kaçmak, özellikle görselin malzemesinin anlamında değişikliğe neden oluyorsa ya da kadrajdaki önemli öğeleri gizlemeye başlamışsa sizi tehlikeli sulara sürükler. İnsan gözü bir kameradan daha yüksek bir dinamik aralığa sahiptir ve kamera bir kerede poz aralığını işleyemez. O zaman bir görselde gözün doğal algısından daha fazla ya da daha az tonal aralığı gösterecek şekilde düzenleme yapmak sıkıntılıdır. (Paul Hansen’in “Gazze Defni” örneğinde olduğu gibi)

Bu kameramdaki RAW dosyası. Bilmeden yanlış beyaz ayarı kullandım. Renkler doğal değil ve sahnenin hatalı bir temsili. Bu fotoğrafı “gerçek”miş gibi sunmak etik değildir.
Bu da fotoğrafın doğal renk ve tonal düzeltmeler yaptığım işlenmiş hali. Böylece görsel doğru hale geldi.

Bu noktada düzeltme ve düzenleme arasında bir ayrım yapmak önemli. Düzeltme bir görseli nötr, dengeli, doğru pozlanmış hale getirme işlemidir. Düzeltme bir görselin okunmasını kolaylaştırır. Düzenleme bir görsele stilistik/artistik bir “görününüm” kazandırma işlemidir. Düzenleme ile bir görsele, onu oluşturduğumuz sırada var olmayan görsel nitelikler eklenebilir. Düzeltmeler genelde sıkıntı çıkarmaz ve savunulması kolaydır. Öte yandan, düzenleme sorunludur.

Düzenleme, izleyicide özel bir duygusal tepkiyi provoke etmek için görselde az veya çok değişiklik yapmak anlamına gelir. Bu duygusal etkiyi yaratan öge aslında fotoğrafın içeriğine dayanmaz. Görseli algılama biçimimiz ve görselle kültürel etkileşim kurma yolumuzla oynayarak duygusal etki yaratılır. Bu taktik fotoğrafta en güçlü dinamiklerden biridir ve etkili görsel iletişim için anahtar bir araçtır. Görsel düzenleme yönteminiz, kişisel fotoğraf tarzınızın önemli bir temeli, tanınmanın ve iş almanın önemli bir parçasıdır. Ancak, yanlış kullanıldığında ve çok hızlı yapıldığında hemen manipülasyona dönüşür.

Düzenleme ile yola devam etmenin makul bir çizgisi vardır. Kabul edilebilir düzenleme seviyesi müşteriye, işin doğasına ve işinizin teknik yönüne bağlı olarak değişir. Fotoğrafçılıkta bir miktar düzenleme beklenebilir. Sizin için püf noktası verili koşullarda ne kadarının kabul edilebilir olduğunu bilmektir.

Pratik konuşmak gerekirse başlangıç olarak düzeltmeye bağlı kalın. Çoğu durumda eğer bir görsel iyiyse fazla düzenleme yapılmasına gerek kalmaz. Eğer Adobe Lightroom’da iseniz, Belirginlik, Kontrast, Eğriler, Doygunluk, Ton/Doygunluk/Parlaklık, Siyah ve Beyaz kaydırma çubuklarını temkinli kullanın. Bu özellikle Belirginlik için geçerlidir. Çok fazla ayarlama ile, birinin olduğundan daha kötü görünmesini sağlamak kolaydır. Aynı şey kırışıklık ve lekelerin giderilebileceği Negatif Belirginlik ayarı için de geçerli.

Etik kriterlere göre işlenmiş bir portre. Kişinin oldukça doğal ve olduğu gibi yorumlanışı. (Fotoğraf: Daniel Sone)
Burada ise yukarıdaki portrenin etik kriterlere bağlı olmadan işlenmiş hali. Kırışıklıkları ve yıpranmış cildi vurgulamak için Belirginlik ayarını abarttım ve olduğundan daha yaşlı ve pürüzlü gösterdim. (Fotoğraf: Daniel Sone)

Vinyet ve Kromatik Sapma

Pek çok lenste, özellikle açık diyaframda, doğal bir vinyet ve kromatik sapma vardır. Bunları düzeltirken dikkatli olmak gerekir. Adobe Lightroom veya Photoshop gibi veya kameradaki vinyet düzeltme (yok etme) araçlarını kullanmaya tamam, ama bu işlem, görseldeki öğeleri gizlemek için yapılmamalıdır.

Sean D. Elliot, eski Ulusal Basın Fotoğrafçıları Derneği Başkanı:

Post prodüksiyonda vinyet eklemek… estetiği etiğe tercih etmek anlamına geldiği için iyi gözle bakılmamalı. Evet, önemli bir aldatmacaya neden olmaz ama bir görselin gerçekliğine yapılan bir eklemedir ve manipülasyonun kaygan zeminine götürür.

Bu siyah beyaz fotoğrafta, post prodüksiyonda vinyet etkisi uygulanmadı. Eğer bir vinyet varsa, lensin optik özelliklerinden kaynaklanıyor. (Fotoğraf: Daniel Sone)
Alt fotoğrafta olduğu gibi belirgin bir vinyet etkisinden kaçınılmalıdır. İzleyicinin gözünü yönlendirmek için başka bir kompozisyon yolu bulmaya çalışın. Vinyet etkisini kullanacaksanız, bunu sınırlı yapın. Buradaki vinyet için Kement Aracı, Ton Eğrisi ve Maskeleme kullandım. (Fotoğraf: Daniel Sone)

Görsellere, özellikle belirgin şekilde vinyet eklemekten kaçınmanız gerekir. Bu durum Lightroom’daki Degrade ve Radyal Degrade filltreler veya benzer şeyler yapabileceğiniz diğer araçlar için de geçerli. Yasak değil ama etik endişeler doğurur.

Klonlama ve Rötuş

Gazetecilikte klonlama veya rötuşun etiğe uygun bir yöntemi yoktur. Klonlama aracını ve Düzeltme Fırçasını, sensör tozlarını temizleme dahil, kullanmaktan kesinlikle kaçının. Ekleme, silme, kopyalama, değiştirme ve herhangi bir şekilde pikselleri taşıma %100 olarak yasaktır. Bu Liquify/Sıvılaştırma, Warp/Çarpıtma Aracı, Puppet Warp/Obje Çarpıtma, Content Aware/İçeriğe Duyarlılık özellikleri, Skew/Eğme, neredeyse Photoshop’taki tüm filtre menüsünü kapsar.

Bu fotoğrafta herhangi bir Klonlama veya Düzeltme Fırçası yok. Arka planda, sol üst köşedeki mikrofon gibi bir kaç dikkat dağıtıcı öğe olsa da, sorun değil. (Fotoğraf: Daniel Sone)
Önemsiz olsa da mikrofonu klonlama yoluyla veya kırpma dışında başka yolla kaldırmak etik değildir. Aynı şey sivilce, tüy, kuş, enerji hatları, “diğer fotoğrafçılar” ve kadrajınızdaki diğer şeyler için de geçerli. (Fotoğraf: Daniel Sone)

Her ne kadar kısıtlayıcı gibi görünse de bunun bir çok faydası var. Birincisi, görseliniz %95 kamerada üretilmiş olur, post prodüksiyona çok az zaman harcar veya hiç harcamazsınız. İkincisi, gazeteciliğin etik değerlerini çiğnememiş veya kimseyi yanıltmamış olursunuz. Üçüncüsü, işinizi yaparsınız.

Yüksek Dinamik Aralık, Çoklu Pozlama ve Panoramalar

Yüksek Dinamik Aralık (HDR), çoklu pozlama (kamera içi) ve panoramalar gri alana girer. Bazı medya kuruluşları ve editörleri bunları kabul ederken bazıları kabul etmez. Kabul edildiğinde bile sınırlı şartlar altında ve haberdar edilerek yapılmalıdır.

HDR nispeten yeni bir fotoğraf tekniğidir ve gazetecilikte nadiren kullanılır. Bu nadir durumlarda, “pozlama kombinasyonu” veya “foto-illüstrasyon” bilgisi verilir ve manzara ve binalar gibi durağan konularda kullanılır. Buna rağmen, Layer Mask ile bile olsa bulanıklık veya gölgelenme yok edilemez. Pek çok editör, estetik ve içerdiği potansiyel etik problemler nedeniyle HDR bir görseli reddedecektir. Öte yandan, yanıltıcı bir temsil değilse ve bilgisi verilirse, izin verilebilir.

Bu Kuzey Virginia’daki bir tepenin sonbahardaki HDR fotoğrafı. Otomatik Braketleme (AEB) ile üç fotoğraf çekildi ve Photoshop’un “HDR Pro …” aracı kullanarak birleştirildi. (Fotoğraf: Daniel Sone)

Çoklu pozlamalar oldukça sınırlı bir kabul aralığına sahiptir. Bilgisi verilmeli ve aldatıcı olmamalıdır. Örneğin, bir binanın fotoğrafını çekip, ayı fotoğrafın etrafında dolandırıp binanın üzerinde görünüyormuş gibi yapamazsınız. Bir hikayeyi veya duyguyu göstermek için bile olsa gerçekte var olmayan yansımalar yaratmakta kullanamazsınız. Çünkü genelde farklı anları birleştirip kompozisyonu değiştirince, fotoğrafçının niyeti o değilse bile o görselin yanıltıcı olmayacağı bir durum bulmak zordur.

Bu Washington DC’deki Lincoln Anıtı’nın çifte pozlaması. Kavramsal bir görsel olarak kabul edilse de, belgesel ve röportaj fotojurnalizminde geçerli olmaz. (Fotoğraf: Cameron Russell | Flickr, Creative Commons)

Birkaç istisnadan biri stereoskopik flaş kullanan spor fotoğrafçılığıdır. Altyazıda daima bilgisi verilir ve konunun gerçek gidişatını ve hareketini gösterir.

Birleştirilmiş çoklu panorama çekimleri de manipülasyon olarak kabul edilir, ancak bilgisi verilir ve bir sahneyi doğru yansıtırsa, o zaman yayınlanmasında tereddüt edilmez. Ancak, panoramanızı çok doğru uygulamalısınız çünkü perspektif distorsiyonlarını düzeltmek yasaktır.

İtalya Roma’daki St. Peter Bazilikası’nın yaklaşık 180 derece panoraması. Panorama düzeltildi ama perspektif düzeltmesi veya Adaptive Wide Angle uygulanmadı. Bu panoramaya izin verilebilir. (Fotoğraf: Daniel Sone)

Bu üç tekniğin üçü de gri alanda olsalar bile çalışmalarınızın doğal bir parçası olmamalıdır. Bu teknikler editoryal veya yaratıcı çalışmalarda etik olabilir ama belgesel veya görsel habercilik röportajında reddedilme olasılığı yüksektir.

Film Filtreleri

Georgia Üniversitesi Henry W. Grady Gazetecilik Koleji ve Kitle İletişimi Foto muhabirlik üzerine kıdemli öğretim görevlisi Mark E. Johnson, tam aslına uygun olsa bile film filtresi eklentilerini (VSCO) kullanmaktan kaçınmak gerektiğini söyler.

Fotojurnalizmin amacı fotojurnalistin gözü önünde olanı aslına uygun şekilde kaydetmektir. Amaç, renk ve tonal aralığı mümkün olduğunca doğru göstermektir. Filtre veya beyaz dengesi ile yapılan renk değişikliği sahnenin doğasında olmayan bir duygusal tepkiye neden olacaktır ve bundan kaçınmak gerekir.

(Mark E. Johnson)

Sonuç olarak, artık üretilmeyen ya da “cross-processed” gibi abartılı veya yanıltıcı renk değişikliğine neden olan film filtrelerini kullanmaktan kaçınmak iyi bir fikirdir. Spiroket, çizgi, ışık patlamaları, bulanıklık veya ışık sızmaları ekleyen ayarlamalar etik dışıdır.

Perspektif Düzeltme

Sadece özel lenslerle (Tilt veya körüklü vb.) ve kamerada yapılmalıdır. Post prodüksiyon ile perspektif düzenlemesi aldatıcı olarak kabul edilir. Bu türde bir perspektif düzeltmesi piksellerin yerini ve fotoğrafçının bulunduğu açıdan ne çektiğini önemli ölçüde değiştirir. Eğri duran bir kadrajı düzeltebilirsiniz ancak görselin doğasında olan boyutlandırmaları düzeltemezsiniz.

Dahası, bir görseli çektikten sonra arka plan ve ön plan bulanıklığını (bokeh) ekleyemez veya değiştiremezsiniz. Bu yüzden Photoshop’un Field Blur/Alan bulanıklaştırma, Iris Blur/İris Bulanıklaştırma, Tilt-Shift Blur/Hareket Bulanıklaştırma veya diğer başka bir filtre ile var olan alan derinliği (AD) etkisini düzenlemek etik değildir.

Altyazı ve Bağlam

Bir fotoğrafa eşlik eden metin fotoğrafın kendisi kadar önemlidir. İyi bir altyazı ile görselde verilemeyen bilgileri ekleyen bir bağlam sağlamış olursunuz. Altyazılar sezgisel olabilir ama varsayımsal olmamalıdır. Altyazı yazarken olabildiğince şunları sorun: kim, ne, ne zaman, nerede, nasıl ve neden (5N 1K)

Gerçek dışı veya cüretkar altyazılar etik dışıdır. 2015 WPP’yi kazanan Giovanni Troilo’nun ünvanı geri alındı çünkü bir şehirde fotoğrafladığı görseli başka bir şehirde fotoğrafladığını söyledi, yani altyazı sahteydi. Başka bir örnek ise, muğlak ya da belirgin, duygusal bir duruma ya da sahneye altyazı yazmaktır.

Protesto yapan insanların olduğu bu görsele altyazı yazarken belirsiz varsayımlar yapmaktan kaçınmaya dikkat edin.

Aşağıdaki altyazılardan hangisi yukarıdaki fotoğraf için etiktir ya da değildir?

  • Göstericiler, fast food zincirinin çiftlik işçileri için daha yüksek ücret ödemesi talebiyle (0.01/lb $’lık bir artış) FT. Lauderdale, F.L.’deki Burger King’in yanında toplandılar.
  • Göçmen işçiler “fast food” devinden ücret artışı talep etmek için Ft.Lauderdale, F.l.’deki bir Burger King yanında toplandılar.
  • Burger King’in düşük ücretlerinden bunalan çiftlik işçileri, Burger King’in Ft. Lauderdale, F.L.’deki restoranlarından birinin yakınında protestoda bulunuyor. İşçiler pound başına 0.01$ artış istiyor.

Bu altyazılar içinde birincisi hariç diğerleri varsayımlar yapmakta, önyargıları açığa çıkarmakta olduğundan etik olmayacaktır. Genelde aynı sahneyi anlatıyorlar ama çok farklı resmediyorlar. Altyazılarınızın çağrışımları ve tonlarının farkında olun. Altyazınızda ne yazdığınız ve nasıl yazdığınız bir bağlam sağlar; fotoğrafın ve hikayenin ne hakkında olduğuyla bağlantılı biçimde izleyicinin tepki ve anlayışına etki eder.

Sonuç

Görsel habercilik yaparken düşünülmesi gereken çok şey var. Bir olayın dürüst ve doğru yansıması olduğu düşünülen görselleriniz bu işin bir parçası. Görsel habercilik etik kriterlerinin bazı esneklikleri vardır, ama bu işinize bağlı olarak (röportaj/belgesel, editoryal, illüstrasyon) hiçbir durumda aldatıcı ve yanıltıcı olamaz.

En uzun soluklu ve en prestijli görsel gazetecilik kuruluşlarından biri, etik çizgilerin çiğnenmesini ve mesleğin güvenirliliğinin zedelenmesini önlemek adına bu çizgilerin nereden geçtiğinin bilinmesini zorlaştırması bir talihsizliktir. Yeni teknolojilerin olanaklara meydan okumasıyla, teknolojinin etik yönünü veya kuralların geçerliliğini gözden geçirmeliyiz. Şimdilik görsel gazeteciler temel kurallara sadık kalmalı ve fotoğraf teknolojisi ve habercilik tekniğinin sınırlarını zorlarken dikkatli davranmalılar.

Görsel gazeteci olmak, bir kişinin yapabileceği en stresli işlerden biridir, özellikle bugünkü meslek şartlarında. Yaklaşımda, çekimde ve post-prodüksiyonda etik davranmak bu stresin bir parçasıdır. Öte yandan, etik bir görsel haberci olarak görselleriniz diğer tür fotoğrafçılığın her zaman sahip olmadığı doğruluğun gücünü taşımaya devam edecektir.

Bülent Tüccar, 1977 Denizli doğumlu. 2002'de Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümününden mezun oldu. Özel sektörde çalışıyor. 2014 yılında DEFSAD'da üye olarak başladığı fotoğraf hayatını yönetici olarak sürdürüyor. 2017'de Anadolu Üniversitesi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümünü bitirdi. Fotoğraf ve fotoğraf literatürüne olan ilgisiyle eğitim sunumları ve çeviriler hazırlıyor. Çeşitli karma sergilere ve atölyelere katıldı. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonunun desteklediği "Memleketimden Görsel Hikayeler" projesi için üç hikaye serisi hazırladı. 2020 yılında, Covid-19 üzerine ortaklaşa bir editöryal fotoğraf çalışması olan Korona Günlerinde Fotoğraf çalışmasının teknik ekibinde yer aldı. Halen Denizli'de yaşıyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Son yazılar: Fotoğraf

Gerçeküstü Bir Buluşma

Yabangülü hırsızı Sade, gönülçelen Marki Sevdadan eli kırmızı Şair, yazar, ressam, oyuncu ve film yönetmeni Jean…