Tarihin olanaklılığı, geçmiş olanın izlerinin hayatta kalmasına ve bizim bu izleri izler olarak okuma yeteneğimize bağlıdır. *
Eduardo Cadava
İmgeler hayatlarımızı biçimlendiriyor, yeni öznellikler yaratıyor ve üreticilerinden bağımsız dolaşıma giriyorlar. Tarih okumasına aracılık ediyorlar. Biz fark etsek de fark etmesek de tüm bu sürecin bir parçası oluyoruz. Aile fotoğrafları da sadece gerçekliğin belgeleri değiller. Duruş, mimik, tavır, kıyafet, mekan ve daha pek çok ayrıntı hiç söylenilmemiş olanın izini taşıyor. Tekrarlanan pozlar, bireylerin konumlanışı, seçilen mekan ve kıyafetlerin ortaklık gösteriyor olması da toplumsal normların yerleştirilmesinde, modern aile ideolojisinin yaratılmasında ve kuşaktan kuşağa aktarılmasında ne kadar önemli bir role sahip olduklarını gösteriyor.
Geçmişi sadece geçip bitmiş ve artık bizimle olmayan bir şey olarak alan yaygın bir zaman anlayışının hüküm sürdüğü, körleştiren bir çağda yaşıyoruz. Karen Barad, farklı tarihsel olguları bugün bir araya getirerek yeni okumalar yapmanın, yeni perspektifler kazandıracağını ve hegemonik tahakküm sistemlerinin içerisinden değişim olanakları yaratacağını söylüyor. Önem atfedilmemiş olana, sıradan olanın içerindeki ayrıntılara tekrardan bakmak ve farklı ilişkilendirmelerle farklı okumalar yapmak, büyük tarih yazımı karşısında, bugünümüzü yaratmada kritik bir öneme sahip.
Aile Albümleriyle Görsel Konuşmalar çalışmasında, katılımcılar geçmişin imgelerini bugün ürettikleri imgelerle bir diyaloğa sokarak, kişisel / toplumsal tarihlerinde görülmemiş, gösterilmemiş olanın izini sürüyor, bugünü yaratmadaki etkilerini sorguluyor, birbirinden tamamen bağımsız olguları bir araya getirerek yeni düşünce kapıları aralıyorlar. Geçmişin imgeleriyle yapılan bu görsel diyalog, izleyicisinden, bakıp geçmekten çok daha fazlasını talep ediyor.
Danışman: Arzu Arbak
*Eduardo Cadava/ Işık Sözcükleri – Tarihin Fotografisi Üzerine Tezler /
Metis Yayınları / s.101
Arzu Arbak hakkında,
Fotoğrafı bir ifade ve sorgulama aracı olarak kullanır. Kolektif çalışmanın önemine inanan sanatçı, fotoğraf ve fotoğraf-özne ilişkisi üzerine kurulu sürekli projesi “Görsel Konuşmalar”ı 2014 yılından beri çeşitli gruplarla gerçekleştirmektedir. Gündelik hayat içerisindeki birey, toplumsal cinsiyet eşitliği, varoluş, insan-doğa ilişkisi çalışmalarının ana ekseninde yer alır.
2020 yılında dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını sürecinde, farklı sanat disiplinlerinden gelen 6 sanatçı ile birlikte, üretmek, düşünmek, etkileşim yaratmak amacıyla diyalog üzerine tasarlanmış, instagram üzerinde işleyen @cevrimici40dakika platformunu kurmuştur.
İstanbul doğumlu olan sanatçı, İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümünü bitirmiş ve yüksek lisans eğitimini elektronik işletme üzerine yapmıştır.
“Karşılaşma” (2017) (ed:20) ve “Görsel Konuşmalar” (ed:1) (SKA arşivinde) (2019) sınırlı sayıda üretilmiş sanatçı kitapları arasındadır. Çalışmaları ulusal/ uluslararası çeşitli fotoğraf festivallerinde, galeri ve fuarlarda sergilenmiştir. Kendi çalışmalarının yanı sıra farklı disiplinlerden gelen sanatçılarla ortak projeler yürütmeye devam etmektedir.
Aile Albümleriyle Görsel Konuşmalar çalışmasındaki projeler:
- Oldukça Öznel Bir Aile Hikâyesi– Berna Kuleli
- flu/ personal mythology– meryem güldürdak
- Geri Çağırma– Öznur Eren
- Belleğin İzleri– Sema Kahraman Vurucu
- Suret ve Siret– Suzan Bayazıt
- Şimdideki Geçmiş– Tülin Safi
Editör notu: Danışmanlığını Arzu Arbak ve danışman yardımcılığını Gül Sevil Erişi‘nin yaptığı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubunun Ekim-Aralık 2021 arasında yapılan atölyesi sonunda çıkan çalışma aşağıdadır. Katılımcıların projeleri kendi ürettikleri haliyle alfabetik olarak sıralanmıştır. Projelerin tamamını görmek için her proje sonundaki bağlantıya gidebilirsiniz, iyi seyirler.
******************
Oldukça Öznel Bir Aile Hikâyesi– Berna Kuleli
Masamda aile albümlerimizden fotoğraflar… Şevket İlki Bey benimle konuşuyor; “Sen benim torunumsun.” Ona vereceğim cevabı bulmak için bir yolculuğa çıkıyorum.
Projenin tamamı ve görselleri izlemek için tıklayın.
******************
flu/ personal mythology– meryem güldürdak
geçmiş, şu an ve geleceğimin birbirine karıştığı, zamanın akışkanlaştığı; hisler hafızam üzerine düşünme pratiğidir…
Projenin tamamı ve görselleri izlemek için tıklayın.
******************
Geri Çağırma– Öznur Eren
Nereye gittiğini bilmediğim trenin penceresinden, birbirinden sıcak, yumuşacık anları izleyerek yol alıyorum. Güzellikler birbirini kovalarken güven ve mutlulukla sarmalanmak ne kadar huzurlu.
Projenin tamamı ve görselleri izlemek için tıklayın.
******************
Belleğin İzleri– Sema Kahraman Vurucu
Kurtuluş semtinin dar sokaklarında terkedilmiş görünümdeki evler, semtin kıyısındaki Bomonti Antika Pazarı’nda sahaf tezgahlarında sergilenen buluntu fotoğraflarla ortak kaderi paylaşır.
Projenin tamamı ve görselleri izlemek için tıklayın.
******************
Suret ve Siret– Suzan Bayazıt
İzleyiciler olarak aile ve buluntu fotoğraflarda gördüğümüz kişilere ve dönemi hatırlatıcı objelere bakarak hafızamızda bir suret görürüz ve oradan da kendimize göre bir siret çıkarmaya çalışırız.
Projenin tamamı ve görselleri izlemek için tıklayın.
******************
Şimdideki Geçmiş– Tülin Safi
Geçmişin izleri bugün de bizimle değil mi? Yalnızca kendi geçmişim değil yaşamıma eli değenlerinki de. Babaanneminkiler özellikle canlı. Erken Cumhuriyet Dönemi ilkokul öğretmenlerinden Muhlise Hanım, gencecik yaşında üzerine ülkü giydirilmiş tüm yaşıtları gibi daima yollarda, görev başında; subay olan dedemle oradan oraya taşınan bir hayat onlarınki. Aynı zamanda dört çocuk annesi.
Projenin tamamı ve görselleri izlemek için tıklayın.
[…] sergisi Ekim 2021’de İFSAK Galeri’de ve Kasım 2021’de Eskişehir OdaArt Galeri’de izleyiciyle buluştu. Projenin aynı isimli dijital kitabı ise İFSAK web sitesinde yer alıyor (kitaba ulaşmak için tıklayın). Üçüncü dönem projesi Aile Albümleriyle Görsel Konuşmalar ise Haziran 2022’de İFSAK Blog’da yayımlandı (projeye ulaşmak için tıklayın). […]