Çizerlerin Gözünden Kadın Mücadelesi 2

/

Bu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu‘ndan Zeynep Yılmazoğlu tarafından hazırlanmıştır.

. . . . . . . . . . . . .

Çizgilerin peşinden sürüklendiğim hayat yolculuğumda beni hem görsel olarak hem de metin olarak besleyen, içeriği doyurucu ve sürükleyici  grafik romanları paylaşmaktan büyük bir keyif aldığımı fark ettim. Feminizm  tarihini öğrendikten sonra serüvenimize devam edelim.

Son yıllarda kadın mücadelesini konu alan yayın sayısı giderek artmaktadır. Grafik roman türünde de bu yönde yeni kitaplara rastlıyoruz.  Kadın yazar/çizerlerin ürettikleri feminist grafik romanlarda, geleneksel çizgi romanlardaki erkeklik hallerine başkaldırıyı gözlemleyebiliyoruz. İki tür arasındaki tek fark sadece ‘erkeklik’ değil, ayrıştıkları diğer bir nokta da ifade biçimleridir. Grafik romanların geneline baktığımızda çizgi romanla edebi bir dil arasında bir yerde konumlandıklarını ve bir konuya/olaya karşı tepki ürettiğini görürüz. Kahramana değil hikâyeye odaklanan grafik romanlar gerçek karakterleri bizlerle buluşturur. Tıpkı Fransız çizer Pénélope Bagieu’nun çizgilerinde olduğu gibi.

Meydan Okuyan Kadınlar (Kendilerine sunulanla yetinmeyenler)– Pénélope Bagieu

Fransız çizer Pénélope Bagieu toplumsal baskıya başkaldırıp hayatlarının kontrolünü ellerine alan 30 kadını çizgileriyle anlatıyor. Kadınların arasında Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör Trujillo tarafından katledilen ve 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele gününün ilham kaynakları olan Patria, Minerva ve Maria Teresa  Mirabal kardeşler de var, sakallı kadın olarak bilinen Clémentine Delait de. Hayatın 50 yaşından sonra bitmediğini kanıtlayan kaşif Delia Akeley ile sivil haklar aktivisti, dansçı Josephine Baker da…

’Meydan Okuyan Kadınlar’, direnişleriyle ve var olma mücadeleleriyle kadınlara ilham olan ama isimleri fazla bilinmeyen gerçek karakterleri de bizlerle buluşturuyor.  Fransızca aslından Ayşe Meral’in çevirisiyle yayınlanan kitap, her bir hikayeyi 4-5 sayfada sürükleyici bir biçimde aktarıyor. Karakterler arası geçişler iki tam sayfalık illüstrasyonlarla sağlanıyor. Özellikle bu sayfalarda duraklayıp düşünmek çok iyi geliyor. Çizerin aynı zamanda kitabın yazarı da olması etkileyiciliğini arttırmakta. Bagieu 2016’da kadın biyografilerini Le Monde gazetesindeki blog sayfasında anlatmaya başlıyor. 15 kadınla başladığı bu yolculuk zamanla 30 kadını kapsıyor ve bir kitaba dönüşüyor. Kitabı kurgularken dilini ne fazla tarih kitabı gibi derin, ne de çizgi roman nüktedanlığında yaratıyor.

Arka kapaktan alıntı: “Bu kitap, iktidarı ele geçirip Çin’e en ferah dolu dönemini yaşatan imparatoriçeden dünya rekorunu kıran atlete, çocuk gelin olmaktan kaçıp rap yıldızı olan Sonita’dan araştırmacı gazeteciliği başlatan Nelly Bly’e, kadınların hikâyelerini anlatıyor.
Bu cüretkâr kadınlar hayatın önlerine çıkardığı engelleri aşıyor ve kendi seçimlerini yapıyor. Kadın olmak, kabile lideri olmayı, uzaya gitmeyi engelleyemiyor. Meydan Okuyan Kadınlar kendine karşı dürüst kalarak hayatını yaşamak isteyen herkes için ilham verici öyküler paylaşıyor.”

Yazar ve Çizer hakkında:

Pénélope Bagieu, 22 Ocak 1982, Paris doğumlu Fransız illüstratör ve çizgi roman tasarımcısıdır. En çok blog BD’leri (blog formatında Fransız web çizgi romanları) My Quite Fascinating Life ve Les Culottées ile tanınır. Les Culottées, Brazen Rebel Ladies Who Rocked the World adlı çizgi roman olarak İngilizce yayınlandı ve yaygın olarak tanındı.  20 Temmuz 2019’da Brazen Rebel Ladies Who Rocked the World ile San Diego Comic-Con’da Uluslararası Malzemenin En İyi ABD Sürümü Eisner Ödülü’nü aldı.Kitap 11 dile çevrilmiştir. 2020’de animasyon olarak televizyona aktarılmıştır.

IFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu (Ezberbozan) olarak 2019 yılı Mart ayındaki kuruluşumuzdan bu yana, toplumsal cinsiyetin farklı temsillerini, fotoğraf ve sinema ile ilişkili olarak ele alan çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmalarda hem fotoğraf üreten kadın ve LGBTIQ bireylerin görünürlüğünü destekliyor, hem de toplumsal cinsiyet alanında yürütülen çalışmaları görünür hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bir yandan alanında deneyimli danışmanlarla birlikte fotoğraf projeleri yürütürken bir yandan da toplumsal cinsiyetin farklı boyutlarını ele alan, fotoğraf ve sinemaya gönül verenler için tartışma alanları açmayı hedefleyen etkinlikler yapıyoruz.

1 Yorum

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Son yazılar: Kültür Sanat

Geçerken Uğradım

Fotoğrafçının Tanıklığı Bir zamanlar hepimiz,  bir biçimde kazınmış fotoğrafların gölgesinde uykuya dalmış, uyandığımızda açılmış zihnimizle yolumuza…