Bu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu’ndan Suzan Bayazıt tarafından hazırlanmıştır.
. . . . . . . . . . . . .
Kamusal alanda 3000 yılda değişen temsili ve etkilediği sanatçılar
Bilge Umar’a göre Hekate Kata, K(uwa) Ada Luvi dilinde kutsal ana anlamını taşımaktadır. Hekate ana tanrıçasının ismi MÖ 8.yüzyıldan başlayarak günümüze kadar çeşitli alanlarda efsane, mitolojik öykülerde, para, vazo, stel, heykel ve kitaplarda karşımıza çıkar. Proclus Diadochlus (MS 410-435) ve Sophokles‘un ilahilerinde, MÖ 425 yılında Atina’daki Nike Tapınağı’nın girişindeki heykelde, William Blake 1795 tarihli skecinde vs. Ayrıca kutsallığı daha sonra bu topraklarda Artemis (onun da sembolü köpektir ama ay ve meşale yoktur) ve Meryem Ana olarak devam etmiştir.
Sembolleri ay, meşale, kısrak, dişi köpek, dişi kurt, hançer, kırbaç, yılan ve yeraltı dünyası kapısının anahtarıdır. Bugün bile, mesela dolunayda tohum ekmek gibi bazı kültürel izlerini Anadolu’da görmek mümkündür.
Hekate kültü, özellikle Küçük Asya ve adalar dışında, Helen yani Yunanistan ve Roma döneminde de İtalya bölgelerinde yer almıştır. Bu bölgeleri Karya’nın uzantısı gibi düşünebiliriz ama bu bölgenin dışında bir de Kelt halkının da tanrıçasıdır. Azra Erhat, Hesiod’un Theogonia (MÖ 750-650) adlı eserini referans alarak Hekate’yi, Titanlı olarak tanımlar. Hekate bildiğimiz klasik Olimposlu tanrıçalar ailesinden değildir. Hekate’nin annesi Titanlı bir kralın kızı olan Asterie, babası ise Perses’tir. Hekate kutsal tapınağı ise dünyada sadece Lagina’da Turgut, Muğla bölgesinde ayakta kalmıştır.
Lagina’da Hekate Tapınağına 10 km uzaklıktaki antik Stratonekia şehri ve girişinde Hekate Kapısı vardır. Hekate için 4 yılda biri büyük olmak üzere her yıl şenlikler düzenlenirdi. MÖ 81 yıllarına dayanan Hekate-Romanesk şenliklerinde Lagina’dan Stratonikeia’ya uzanan yaklaşık 10km uzunluğundaki yol yürünür. Birkaç gün süren bu törenlere anahtar taşıma, “Kleidagogia” törenleri deniliyordu. Lagina, Osman Hamdi’nin 1891-1892 yılında gerçekleştirdiği ilk arkeolojik kazıdır; kazı sırasında yaşadığı ev ise bugün müzedir. Çıkarılan tapınağın frizleri bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. (Yazı kaleme alındığında bu bölüm renovasyon dolayısıyla kapalıydı.)
MÖ 2. yüzyıla ait paranın ön yüzünde Hekate’yi başındaki ay ile görüyoruz. Arka tarafında ise Nike vardır. Stronekia Antik Kenti için basılan paralarda Hekateli paralar Stratonekia’da MS 211 yılına kadar devam ediyor. Dolayısıyla Hekate para yüzlerinde veya arkalarında yer alarak kamusal alanda varlığını 400 yıla yakın sürdürmüştür. Ayrıca başka şehir paralarında da Hekate’yi ay, meşale, köpek ve kuş olmak üzere çeşitli imgelerle beraber görmek mümkündür.
Hekate evli değil bakire ve çocuksuz olarak bilinir. Adı ne bir baba ne de bir Tanrı ile anılmamıştır. Zeus’un değer verdiği daha eski bir tanrıça rolündedir. Hesidios’unTheogonia adlı kitabında “Zeus herkeslerden üstün tuttu O’nu (411), Pahalı armağanlar verdi O’na (412), ….Anasının tek kızı olduğu halde (452), Ölümsüzler arasında yeri büyüktür Hekate’nin”Hekate’ye biçilen rol saygılı ve kutsal bir anlayıştır.
Hem Osman Hamdi’nin Lagina’da bulduğu hem de Berlin Bergama Müzesi’ndeki Troya Savaşı frizlerinde Hekate güney frizlerinde betimlenmiştir. Hekate bu iki frizde Titanlıda olsa Olimposlu tanrıçalarla eş değer, güçlü tek başına liderlik eden bir pozisyondadır. Efes’in de Mitridates kapısında yer alır.
Bergama Müzesi’nde (Berlin) bulunan Troya Savaşı frizinde (MÖ 2.yüzyıl) güneyden gelen Karyalılar olarak Hekate, solda dev Klystius ile savaşmaktadır. Elinde meşale, kılıç ve mızrak bulunmaktadır. Sol aşağıda bulunan köpekte devi ısırarak Hekate’ye yardım eder.
Hekate İstanbul’un kuşatılmasını önlediği için, İstanbulluların da bir tanrıçası haline gelir ve Hippodrom meydanında, bir tapınağı olduğu söylenir. Efsaneye göre MÖ 340 yılında, II.Phillip fırtınalı bir gecede çıkartma yaparken dolunay çıkar. Bu kuvvetli ışık tüm köpeklerin havlamasına yol açar ve halk uyanarak saldırıya karşılık verdiği için İstanbul kurtulur. Adı ‘Soteria’ kurtarıcı olarak anılır. Hekate tapınaklarından birinin de Emirgan’da olduğu söylenir.
MS 234 yılında doğan neoplatonist felsefeci Porphyry, Hekate’yi yeni ay, büyüyen ay ve dolunay olmak üzere ayın üç fazı ile tanımlamıştır.
Hekate’nin temsil ettiği yer, su, gök gibi eskiçağ insanın önemli bulduğu üç katmanı, Atina Arkeoloji Müzesi’ndeki Hekate’nin de bulunduğu bir vazoda tasvir edilir. Kötü ruhların üç yol ağızlarında bulunması inancı ise Roma devrinde başlayan “Trivia” kavramına ait Hekate heykellerini, Türkiye’nin pek çok müzesinde görebiliriz. Burada Hekate, kadınlığın üç devri, genç, yetişkin ve bilge olarak yol göstericidir. Kadınların genelde biyolojik ritimde ay takvimine çok uyar.
Hekate ile ilgili bir mitolojik öykü ise; Demeter’in kızının (Persephone) Hades tarafından yeraltı dünyasına kaçırılmasıdır. Ve burada Demeter, Hekate’den yardım ister. Tanrıçaların tanrıçası olarak görülen bakire Hekate, İstanbul kiliselerinde bu kadar çok Meryem Ana görselinin bulunuşunun bir nedenini de böyle açıklayabilir. Artemis’in bazen Hekate’nin de kendisi bazen de kuzeni olduğu yazılır. Özellikle Miletus’da bulunan Hekate sembollerinden sonra, MS 4.yüzyılda yer alan Collyridianism yani Meryem Ana’nın bir ana tanrıça olarak gören anlayışın bir ara hakim olmasıdır. Bu anlayışın yarı pagan yarı Hristiyan inanca geçiş devresinde de görüldüğü düşünülebilir. Meryem Ana’nın kutsallığı ve kamusal alan açısından önemini uzun yüzyıllar boyunca sürdüğünü mesela Kariye Camii mozaiklerinde görebiliriz. Yapımı 1316-1321 olan Kariye’deki bu mozaiklerde, Meryem Ana kamusal alanda önemli bir rol alır. Bir mozaik betimlemesinde, bir nüfus sayımında Meryem Ana sayılmak için sırada beklemektedir. Diğer bir karede ise Meryem Ana’nın annesinin ve babasının Meryem Ana doğsun diye bir dağa çıkarak dua ettikleri mozaik karesidir ki, dünyanın başka kiliselerinde görülmemiştir. Bu da ana soyuna verilen öneme işaret etmektedir.
Ortaçağ’da yalnız yaşayan özellikle bitki kullanımını bilen şifacı olan yaşlı kadınlara cadı tanımı atanmıştır. Hekate, 1567’de Ovid’in Metamorphoses adlı eserinde ve 1606’da Shakespeare’in Macbeth oyununda, bir şeytan olarak karşımıza çıkar. Hekate artık Macbeth’in ölümünde rol oynayan bir cadı tanrıçadır.
1861-1862’de Kanada kıyılarının haritalanması için HMS Hecate gemisi ile görevlendirilen İngiliz Kaptan George H. Richards bir boğaza ‘Hecate’ adını vermiştir.
Hekate ile ilgili bir diğer tartışmada heykeltraş Bartholdi’nin New York’taki Özgürlük Anıtına ilham olup olmadığıdır. Kitabında Özgürlük Anıtının benzerini Sultan Abdülaziz için Mısır’daki Süveyş Kanalı için bir kadın fellah olarak yaptığını ama pahalı geldiği için vazgeçildiğini iddia eder. 45. sayfada ise Yunan ve Assurlu stellerinden ilham aldığından da bahseder. (The Statue of Liberty Enlightening the World, Frederick Auguste Bartholdi, TheStatue of LibertyEnlighteningthe World) Osmanlı topraklarındaki gezisini Osman Hamdi’nin hocası Gerome ile yaptığını da bu arada söyleyelim. Lagina ve Hekate bu devirde biliniyor muydu sorusuna cevap olarak da; Charles Texier’in Küçük Asya’nın Önemli Harabeleri (1865) tarihli kitabında, 1857’de Newton tarafından bulunduğu yazılır. Özgürlük heykeli 1884-1886 tarihlerinde inşa edilmiştir.
Meşaleli kadının New York’taki Özgürlük Heykeline benzeyip benzemediğini siz Ezberbozan okuyucularına bırakıyorum. Tacında aynen Özgürlük Heykeli’nde olduğu gibi, 7 yıldız vardır. Bu arada pek çok eski kadın tanrıça tarihinde Hekate, Artemis, Kybele, Selene birbirleri ile karıştırılarak kullanılır ama bu genelleştirme yüzyıllardır kadınların genel olarak aynı potaya atılması, öznelleştirilmemesi ile ilgili bir konudur.
Led Zeppelin grubu ise Muğla’da evi olan Atlantik plak şirketinin sahibi Ertegün ile birlikte çalışmıştır. “A Stairway to Heaven” şarkısı Hekate için bestelenmiş midir? sorusuna gelince; Plağın kapak fotoğrafına bakmanızı öneririm. Led Zeppelin grubu verdikleri bir mülakatta şarkıyı yüzyıllık bir Kelt şatosunda yazdıklarını, bir Kelt miti keşiş kadın için yazıldığını söyler. Hekate olup olmadığı hakkında kesin bilgi olmamasına rağmen Hekate, bugün Kelt’lilerin ve neo-paganların sevdiği bir tanrıçadır.
Referans: Binnur Çelebi ve Emine Bozkurt doktora tezleri, https://www.worldhistory.org/Hecate/
Bukadar guzel anlatilamazdi basta Suzan Bayazit olmak uzere emeği gecenlere cok tesekkur ederiz.
Kutluyorum
Bir nefeste okudum, sürekleyici ve güzel bir anlatım, tebrikler Suzan Bayazıt 👌 tüm emeği geçenlere teşekkürler.
Bir nefeste okudum, çok sürekleyici ve güzel bir anlatım, tebrikler Suzan Bayazıt ve emeği geçenleri kutluyorum