Bu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu‘ndan Nursen Bilgin Kadayıfçıoğlu tarafından hazırlanmıştır.
********************************
“Her söylemek istediğimizi söyleyemediğimizde ölüyoruz.
Geçen hafta kaç defa öldüğünün listesini çıkar.
Yaşamak için ölmek gerekir.
Nefes vermek nefes almak için nasıl gerekliyse.”
Bu sözler bugün Vancouver Art Gallery’de BÜYÜYEN ÖZGÜRLÜK isimli sergisini izlemeye gittiğim Yoko Ono’ya ait Meşe Palamudu kitabından. Geleneksel sanata karşı, gündelik hayatın sanatını koyan, değişimi, devinimi esas alan Fluxus akımının öncü performans sanatçılarından, müzisyen, söz yazarı, yazar, feminist, aktivist Yoko Ono, John Lennon’un anlatımıyla “dünyanın en ünlü tanınmayan sanatçısı, herkes ismini bilir ama kimse ne yaptığını bilmez.” John Lennon ile evlenmesi birden parlayan bir üne yol açsa da, onu Beatles‘ın dağılmasına yol açan kadın, büyücü, cadı gibi ithamlara maruz bırakan anti feminist propagandanın da hedefi yapar.
Çocukluğundan itibaren şiir ve oyunlar yazan, piyano ve şan alanında eğitim alan, 1952’de Tokyo’daki Gakushūin Üniversitesi’ndeki felsefe programına kabul edilen ilk kadın olan, 1960’ların başında Newyork’un avangard sanat dünyasında performansları, yazılarıyla önemli bir varlık gösteren, filmler yapmaya başlayan Yoko Ono’nun Beatles üyesi John Lennon ile karşılaşması 1966’da Ono’nun Londra’daki bir sergisi sırasında olur. Birlikte deneysel filmler ve kayıtlar üzerinde işbirliği yapmaya başlarlar. 1969’da evlenirler. Dünya kamuoyu sanatından çok evliliği ile ilgilenir. Aslında her ikisi de bunu öngörürler ve bu ilgiyi barış için yaptıkları projelerine yönlendirmek için özel yaşamlarını da projeye dahil ederler.
Serginin basın açıklamasında Vancouver Art Gallery’nin yaptığı tesbiti kayda değer buluyorum:
Sergilenen sanat eserlerinin aciliyeti ve ruhu belki de her zamankinden daha yerinde ve önemli.
BÜYÜYEN ÖZGÜRLÜK sergisi iki büyük ve kapsamlı bölümden oluşmakta.
YOKO ONO’nun Talimatları / John V Yoko Sanatı
İlk bölüm Yoko Ono’nun sanatsal disiplinler arasındaki engelleri ortadan kaldıran, onun deneyimi esas alan radikal yaklaşımını vurgulayan, izleyiciyi sanatsal sürece katılmaya davet ederek büyümeye ve değişmeye devam eden işlerine odaklanıyor.
Serginin ikinci bölümü, Ono ve Lennon tarafından birlikte yürütülen barış için ortak projelerden oluşuyor. İlk önce gezmeye başladığım bu bölümde, hikaye anlatımını öne çıkaran bir yaklaşımla, Ono ve Lennon’un sanat projelerine katılan çeşitli kişilerin kendi ses ve sözleriyle anlatılan hikayelerine de yer veriliyor. Bu bölümde ağırlıklı olarak yer verilen projeler: WAR IS OVER (if you want) barış kampanyası ve BED FOR PEACE.
ABD’nin Vietnam işgali sırasında John Lennon ve Yoko Ono tarafından başlatılan (WAR IS OVER, if you want it (SAVAŞ BİTTİ, istiyorsanız) kampanyasının ilk çıkışı, 15 Aralık 1969’da UNICEF için yaptıkları bir yardım konseri sırasında olur. Sahnenin arkasında “WAR IS OVER” yazılı devasa bir reklam panosu vardır. Aşağıda daha küçük büyük harflerle “IF YOU WANT IT” ve “Happy Christmas from John and Yoko” yazılıdır. Sahnede ve oditoryumda asılı olan posterler, gazete reklamlarından televizyon spotlarına kadar çeşitli medyalarda yer alış biçimiyle Ono’nun reklamı sanatsal bir araç olarak kullanma anlayışını hatırlatmaktadır. Farklı ülkelerde oniki büyük şehre yayılmış olan kampanya barış için yapılan ilk multimedya kampanyası olma özelliğini taşıyor.
BED FOR PEACE (BARIŞ İÇİN YATAK) 25 Mart – 31 Mart 1969 tarihleri arasında Amsterdam’ın Hilton Oteli’nde gerçekleşir. John ve Yoko, birkaç gün önce Cebelitarık’ta gerçekleşen gizli düğünlerinin basının büyük ilgisini çekeceğini biliyorlardı. Bu medya çılgınlığını dünya barışını teşvik etme fırsatına kanalize etmek isteyen gazeteciler, kültürlerarası şahsiyetler, sanatçılar ve aktivistleri sabah 9 ile akşam 9 arasında süitlerine davet ederler. Bu, dünya barışı için ömür boyu sürdürecekleri kampanyanın başlangıcını işaret edecektir. Etkinlik aynı anda bir balayı, performans sanatı ve sanat eseri olarak aktivizmdir. Hafta boyunca Yoko ve John, çiçeklerle çevrili beyaz pijamalarıyla yan yana yatakta yatarlar. Güncel siyasi olaylar, dünya barışı ve şiddet içermeyen protestoların önemi hakkında röportajlar verirler ve tartışmalara ev sahipliği yaparlar.
Bu bölümde yer alan görsel, yazılı ve sesli anlatılardan da anlıyoruz ki, John Lennon ve Yoko Ono birbirlerini çok sevmiş. John Lennon, Yoko ile daha da özgürleştiğini düşünmüş. Feminist olmuş, Ono’nun soyadını almış. Cinselliğiyle, vücuduyla ve çıplaklığıyla barışmış. Gerçek anlamda özgür iki insan arasındaki derin ve zamanın ötesine uzanan aşkın, yol arkadaşlığının aurası sarıyor beni de. Serginin geri kalan kısmına yüzümde bir gülümseme ile başlıyorum.
2. Bölüm YOKO ONO’nun talimatları ve sanatı:
(İngilizce “instruction” kelimesinin Türkçe’deki karşılığı olan “talimat” sözcüğünden çok da mutlu olduğumu söyleyemem. Hiyerarşik bir tınısı var. Belki de “öneri” daha yakın bir ifade olabilir. İlerleyen bölümlerde okuyucu bununla ilgili değerlendirmesini yapacaktır kuşkusuz.)
Bu bölümde yerleşim sırasına göre izlediğim ve katıldığım projelerden ilki WISH TREE (Dilek Ağacı) projesi oldu. 1980’de başlayan ve günümüzde de büyüyerek devam eden katılımcı yerleştirme şu talimat ile başlıyor:
Barış için bir dilek tutun.
Bir parça kağıda yazın.
Katlayın ve bir Dilek Ağacının dalına bağlayın.
Arkadaşlarınızdan da aynı şeyi yapmasını isteyin.
Dallar dileklerle kaplanana dek.
Sırada HELMETS (PIECES OF SKY)(Kasklar- Gökyüzü Parçaları ), (2001) var.
İçleri gökyüzü parçalarını temsil eden mavi puzzle parçaları ile dolu buluntu asker kaskları, tavandan birer iple sarkıtılmış. Yan duvardaki yazı:
Gökyüzünden bir parça alın.
Bilin ki hepimiz birbirimizin parçasıyız.
Bu duvarın tam karşısındaki duvarın büyük kısmını kaplayan bir dünya haritasının üzerine katılımcıların diledikleri yere IMAGINE PEACE yazılı bir damgayı basmalarını istiyor Yoko. Damgaların yoğunlaştığı bölgeleri izliyorum. Ülkemiz ve Ortadoğu ülkeleri de aralarında.
Hemen yandaki oda MY MOMMY IS BEAUTIFUL (Benim Annem Güzel) projesine ayrılmış. 2004 yılında başlayan proje için izleyicilerden,
Anneniz hakkında yazın, resmini yapıştırın, onu düşündüğünüz zaman hissettiklerinizi anlatın.
diyerek katılım isteğinde bulunuyor bu kez Yoko Ono. Odanın tabanında bazı anne figürleri… Türkçe olarak yazıp yapıştırıyorum ben de.
Sıradaki odada ARISING (2021-)(yükselme) var.
Her yaş ve ülkeden kadınlara bir çağrı yaparak, kadın oldukları için kendilerine verilen bir zararın yazılı beyanını, kendi dillerinde, soy isimleri olmaksızın, sadece isimleri ve gözlerinin fotoğrafı ile birlikte göndermelerini istiyor. 1 Mayıs 2022 ‘ye kadar da mail yoluyla başvurular kabul ediliyor. (yoko@vanartgallery.bc.ca)
Gelen yüzlerce yanıt odanın iki duvarını kaplamış durumda.
Kalbinizi dinleyin
Sezginize saygı gösterin
Sınır yok
Hepimiz beraberiz
Cesaretimiz var
Öfkemiz var
Yükseliyoruz
MEND PIECE (1966-)
(PARÇA TAMİRAT) en çok ilgi gören işlerden biri.
Bilgelikle tamir edin,
sevgiyle tamir edin kalbinizi.
Bu aynı zamanda dünyayı onaracak.
Masanın üzerinde kırık porselen parçaları, sicim ipleri, yapıştırıcı var. Oturup tamir etmeli, parçalarla kafandaki bütünü oluşturmalısın. Onarmak isteyen diğerleriyle birlikte oturup parçalardan bir bütün oluştururken, bu eylemin de beni bir bütünün parçası yaptığını hissediyorum.
Cinsel şiddet çağrışımları yapan ve feminist sanatın dönüm noktası olarak kabul edilen CUT PIECE (1964) adlı performansı video ile anlatılıyor. Performans seyircilerin makasla Ono’nun üzerindeki elbiseden bir parça keserek bu parçayı alıp gitmeleri, bu işlemin Ono çırılçıplak kalıncaya kadar devam etmesi üzerine kurulmuş. Burada toplumların reaksiyonlarını izlemek bakımından ilginç olan bir anekdot var: Kyota’daki ilk gösterimde, Japonlar Yoko Ono’nun elbisesinden nazikçe çok küçük parçalar kestikleri için olay çok uzun sürmüş. Aynı performansı yıllar sonra Londra’da yaptığında ise çok kısa sürede çıplak kalmış. Seyirci elbiseden bir parçayı evine götürebilmek için birbirini ezmiş.
Sergide yer alan diğer işler:
- BAG PIECE (1964)
- BOTTOMS (1967) ve FLY (1968) filmleri
- PAINTING TO HAMMER A NAİL(1966)
- HALF-A-PICTURE (Air bottle)
Bunların dışında,
BÜYÜYEN ÖZGÜRLÜK sergisinin bir parçası olarak, SU ETKİNLİĞİ (1971/2021) projesi için Ono, Vancouver Art Gallery’den suyun yerel Aborjin topluluklar için geçmişteki ve günümüzdeki önemini yansıtmak için yerel Yerli sanatçılarla çalışmayı ve toprakları üzerinde yaşayan Yerli toplulukları tanıtan ve güçlendiren çalışmalarıyla katkıda bulunmalarını talep etmiş.
Serginin büyük salonlarından birinde bu çalışmalara yer veriliyor. Galeri ile işbirliği içinde davet edilen sanatçılar:
- Orene Askew
- Zac George
- Leigh Joseph and Floyd Joseph
- Diamond Point
- Chrystal Sparrow and Chris Sparrow
- Debra Sparrow
- Manuel Axel Strain
- Sesemiya
Altmış yıl boyunca, tüm işleri tüm etkinlikleri ve bir sanat olarak icra ettiği yaşamı ile bizleri durup düşünmeye, nefes almaya, özgürlüğü ve dayanışmayı büyütmeye, barışa bir şans vermeye davet eden Yoko Ono, günümüz sanatçıları için de bir ilham kaynağı. Gündelik yaşamın sanatı, deneyimlenen ve dönüştüren sanat kavramlarının yeniden ve ağırlıklı olarak gündeme gelmesi Yoko Ono, Joseph Beuys gibi sanatçılar ve fluxus akımı üzerinde daha çok düşünmemizi gerektiriyor.
2009 Venedik Bienali’nde Yaşam Boyu Başarı için Altın Aslan ödülü alan, çağımızın en üretken sanatçılarından biri kabul edilen Yoko Ono’nun Grapefruit (1964), Türkçe’ye de çevrilmiş olan Meşe Palamudu, oğlu Sean Ono Lennon ile birlikte yazdığı An Invisible Flower adlı kitapları var.
John Lennon ile birlikte yaptıkları yedi müzik albümü olan 88 yaşındaki Ono şimdilerde oğlu Sean ile müzik yapmaya, Haiku’lar yazmaya devam ediyor.
Bize Ulaşın