İbnü’l Heysem: Modern Optiğin Kurucusu

//

Bilim tarihinin en parlak isimlerinden biri olan İbnü’l Heysem (965–1040), yalnızca Orta Çağ İslam dünyasının değil, modern bilimin de kurucu figürlerinden biri kabul edilir. Batı’da “Alhazen” olarak tanınan İbnü’l Heysem, özellikle optik alanında yaptığı çalışmalarla Rönesans düşünürlerini ve sonrasında modern fotoğrafın gelişimini derinden etkilemiştir. Onun yaklaşımı, gözlem ve deneyin merkeze alındığı bir yöntem ortaya koyarak bilimsel yöntemin temellerine katkıda bulunmuştur.

Görme Teorisi ve Optik

İbnü’l Heysem’den önce Antik Yunan’da hâkim olan görüş, “görmenin gözden çıkan ışınlarla gerçekleştiği” yönündeydi. Örneğin, Platon ve Öklid’in bu teoriyi destekleyen açıklamaları uzun süre geçerliliğini korumuştu. Ancak İbnü’l Heysem, bu yaklaşımı sorguladı. Ona göre görme, gözden çıkan ışınlarla değil, dış dünyadan gelen ışınlarla ve cisimlerden yansıyan ışığın göze ulaşmasıyla mümkün oluyordu. Bu iddiasını deneylerle test etti ve böylece doğru görme teorisini ortaya koydu.
En önemli eseri olan “Kitab el-Menazir” (Optik Kitabı), ışığın yansıması, kırılması, gölge oluşumu, renkler ve görme psikolojisi gibi konuları detaylı biçimde ele aldı. Bu eser, Latince’ye çevrilerek yüzyıllarca Avrupa üniversitelerinde okutuldu ve Roger Bacon, Kepler, hatta Descartes gibi bilim insanlarını etkiledi.

Üç Mum Deneyi

İbnü’l Heysem’in deneysel yaklaşımına en güzel örneklerden biri “Üç Mum Deneyi”dir. Bu deneyde üç mum yan yana yerleştirilmiş, aralarına küçük bir delik konmuş ve ışığın karşı yüzeye nasıl düştüğü incelenmiştir. Sonuç olarak her mumun ışığının ayrı ayrı izler oluşturduğu gözlemlenmiş, ışığın doğrusal hareket ettiği kanıtlanmıştır. Bu basit fakat güçlü deney, ışığın doğasını anlamada kritik bir dönüm noktasıydı.

Camera Obscura ve Fotoğrafın Temeli

Ayrıca İbnü’l Heysem “camera obscura” yani “karanlık oda” ilkesini sistematik biçimde kullanan ilk bilim insanlarından biridir. Küçük bir delikten giren ışığın karşı duvarda ters bir görüntü oluşturduğunu keşfetmiş ve bu olguyu gökyüzü gözlemlerinde, özellikle güneş tutulmalarında kullanmıştır. Bu prensip, yüzyıllar sonra fotoğraf makinelerinin icadına doğrudan zemin hazırlamıştır. Onu modern bilimin öncülerinden yapan en önemli özellik, gözlem ve deneye dayalı sistematik yaklaşımıdır. İbnü’l Heysem, yalnızca teorik düşünceler üretmekle kalmamış, bu düşünceleri deneylerle sınamıştır. “Şüphe, doğruya ulaşmanın anahtarıdır” diyerek bilimde eleştirel düşüncenin önemini vurgulamıştır.

İbnü’l Heysem’in çalışmaları, Orta Çağ İslam dünyasında bilimsel merakın gelişimine büyük katkı sağladı. Avrupa’ya aktarılan eserleri, skolâstik düşünceyi sarsarak deneysel bilimin önünü açtı. Bugün optik biliminin kurucusu olarak anılması boşuna değildir. Onun geliştirdiği kavramlar, ışığın ve görmenin anlaşılmasında hâlâ temel birer referans noktasıdır.

İbnü’l Heysem, yalnızca bir optik bilgini değil, aynı zamanda modern bilimin yöntemsel temellerini atan bir düşünürdür. Görme teorisinden camera obscura’ya, deneysel yaklaşımlarından ışığın doğrusal hareketine kadar ortaya koyduğu bulgular, çağları aşarak günümüz bilimini etkilemiştir. Bu nedenle o, haklı olarak “modern optiğin kurucusu” unvanını taşımaktadır.

Abdullah Agâh ÖNCÜL 1984′de ÇORUM ‘da doğdu. 1998 yılında ortaokulda basit bir fotoğraf makinesi almasıyla fotoğraf işine bulaştı. Kendisi Yabancı Dil Öğretmenliği ve Medya-İletişim mezunudur. 2003 yılında üniversite eğitimi için gittiği Eskişehir’de, EFSAD’ la (Eskişehir Fotoğraf Sanatı Derneği) tanıştı, ilk fotoğraf eğitimini alarak çalışmalarına başladı (2003).
Çalışmalarını, fotoğraf derneklerinde, üniversitelerde ve galerilerde sundu, sergiledi. Fotoğrafla ilgili yorum ve düşüncelerinden bahsettiği ‘An’ı Naftalinlemek‘ ve yayınlanmış makalelerinden oluşan ‘FOTO-MAK-LEM’ adlı iki kitabı yayınlandı. Sinema eğitimini aldığı İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği) üyesi oldu (2009). FIAP (The International Federation of Photographic Art) üyeliğine kabul edildi (2013). Meslek edindirme amaçlı özel kurumlarda temel fotoğraf seminerleri verdi.
Çektiği fotoğrafları, sadece beğendirmek için değil; ayrıca farklı insanlarla tanışmak, insanları fotoğraf çalışmaları ile alışılmış sohbetlerin dışında değişik olgularla ve değerlerle tanıştırmak için kareliyor. Her yaştan, her kesimden insanları bulundukları an’la ve ortamla kaydetmeye çalışıyor. İnsanların ve nesnelerin dünyasına dair belge nitelikli fotoğraf çalışmaları yapıyor. Sosyal bir yaşantısı olup, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Son yazılar: Fotoğraf

Çok Gözlü Adam

Akan günler, sanayi devriminden iletişim çağına, bilimden sanata kadar farklı çizgiler üzerinden yaşamımızın değerlerini belirlemeye ve…

Foto Ütopya

Zaman, su gibi akıp geçer. Su ise zamansız yolcu; akar, gider. Önüne çıkan engelin yanından yöresinden…

Neden Fotoğraf Çekiyoruz?

Başlıktaki soruya psikoloji perspektifiyle bakıldığında akla birden fazla yanıt geliyor. İlk ve en basit yanıt Freudçu…

Beklerken

Yeryüzünün Gizli Görüntüleri Fotoğraf ve caz müziği birbirine çok benzer. Fotoğrafın da caz gibi türleri, icra…

Foto Sürreal

Fotograf ortamında bir süredir sürreal fotograf başlıklı seminer, atölye, sergi, gösteri gibi etkinlikler göze çarpıyor. Geleneksel/Modern…

Kendim Olmayı Seçtim

Güvenli ve korunaklı hissettiğimiz evimiz, hareket alanlarını daraltırken, özgürlüklerimizi sınırlar mı? Toplumun koyduğu görünmez duvarların ilk…

Yapay Zekâ ve Fotoğraf

Analog fotoğrafçılık yerini dijital teknolojilere terk ederken çoğumuz büyük bir devrime şahitlik ettiğimizi düşündük. Oysa filmli…

Nepal, Mumbai (Yaz 2024)

Bölüm 12, Umman, Maskat 10 Temmuz 2024 – Çarşamba Kurduğumuz saatte, sabaha karşı saat altıda uyanıyoruz.…

Büyükanne Orada mısın…

Bir ressam düşünün ki, bilinen tüm fotoğrafları yaşlılık dönemine ait olsun ve yaşadığımız dünya onu “Büyükanne”…