Bu ay da bir ilk kitap hakkında yazmak istedim. Bu sefer içimizden biri, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları grubunda tanıdığım arkadaşım Özlem Dikeçligil’in ilk öykü kitabı Hayalet Bakıcısı’nı sizlere tanıtmak istiyorum. On öyküden…
Devamıdenizler. O uçsuz bucaksız milyarlarca yıldır salınan, İçlerinde türlü çeşit can, Büyük büyük atalarımızı doğuran o umman. Kıyamet bu kez denizlerden gelecekmiş, ufuktaki o gemiden, öyle dediler, ama, nasıl, ne zaman, bilinmeyen.…
DevamıÜzerime bir akşam yorgunluğu çöküyor. Parkın usul usul yanan ışıkları, koyulaşan gölgeleri, kol kola önümden geçen mesut çiftler, kaygısız gençler, hepsi içimde bir yerleri titretiyor. Bir yazar olsa buna ne derdi acaba?…
Devamıakar gider zaman ayaklarımızın altından sular okşar tenimizi o kısacık an evet o serinlik değil miki ömrümüz hepi topu bir yaşam şu sonsuz evrende öylesine bir an dona kalırız bazen yitip…
Devamıorada sen ve yalnızlığın erosun oku değdi tenime ve ben burada yalnızlığımla naso magister erat ** sev beni suretimi değil arzuyla arzuyla dalıp giderim teninde erisem sende oysa suretimde senin gönlün benimki…
DevamıBu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu‘ndan Özlem Dikeçligil tarafından hazırlanmıştır. . . . . . . . . . . . . . Kız kapıyı ilk kez pazar günü öğleden sonra…
DevamıSaatin altında yazardı; “Bir bakıyorsunuz üç, bir bakacaksınız hiç…” Özdemir Asaf Özdemir Asaf’la tanıştınız mı? Konuştunuz mu? Sohbet ettiniz mi? Ben tanıştım. Şiirlerindeki gibi az kelimeyle çooook uzun sohbet yaptık. Özdemir Asaf…
DevamıŞehir, boğazına ip gerilen bir insan kadar zor nefes alıyor. Sokağa dikilen her yeni bina, bir iç çekişi yok ediyor başka bir iç çekişi getiriyor. Kule vinçler taşıdıkları malzemeler ile kalan nefeslerin…
DevamıÇocuktuk: Kıra giderdik Bir albümün kapağını açıyoruz. Anılar; soluk, sepya fotoğraflarla yer değiştirmiş. Zor geçen günlerin özlediğimiz geçmiş olması ve toplumsal bir nostalji ile bunu duyumsuyor olmamız bir tesadüf mü acaba? Eski…
DevamıKadın vestiyere astığı şalını aldı, katlayıp çantaya yerleştirdi. İtalyan ayakkabısını çekmeceden çıkardı, spor ayakkabısını onun yerine koydu. Ayakkabıyla çantasına beğeniyle baktı. Ayakkabıyı giydi. Vestiyerin aynasında telaşlı haliyle karşılaştı. Bu elbise boyunu olduğundan…
DevamıBu ayki yazıma başlamadan önce kulaklığımı taktım ve Spotify’dan Romen şarkıcı Maria Tanase’yi açtım. Parmaklarım klavyeye vururken müziğin ritmine eşlik etsin istedim. Zira yine nereden başlayacağımı bilemediğim bir yazı beni bekliyordu… Kendisi…
DevamıFotoğraflar Nasıl Kaybolur? Doğan zil sesi ile uyandı. Başındaki saate baktı. Saat 09.00’u gösteriyordu. Çalan telefonu açtı. Kulağına götürürken, yatağa sırt üstü uzandı. “Efendim Funda” dedi uykulu sesle. Bir süre dinledi. “Anlamadım”…
Devamı
Bize Ulaşın