Yatay bir fotoğrafın, sağ yarısında dinç görünümlü bir adam, bakışlarını aşağıya yöneltmiş, objektifin üzerinde gezinmesine izin veriyor. Gözünde siyah çerçeveli gözlüğü; alnını, çözülmesi gereken zor bir problemin karşısındaymışçasına kırıştırmış, elini dudaklarının arasına…
DevamıRüyalar da bulutlar gibi mi acaba? Sürekli akıp duran, türlü türlü şekle giren, her an her yerde başımızın üstünde bitiveren, zamanlı zamansız. Bazen ürkütücü, bazen ılık sıcak bir huzur. Her gece ayakucumda…
DevamıBu gece insanlar uykudayken acaba hangi soğuk boş bir duvar daha sanata kavuşacak diye hiç düşündünüz mü? Dün önünden geçtiğiniz duvarı hiç fark etmezken sabah uyanıp da, yine önünden geçerken gözünüz takıldı…
Devamı1 Resimler ve fotoğraflar en büyük bilgi kaynağımız; zaman içinde neler olduğunu onlarla iletişim kurarak anlamaya çalışırız. Biz fotoğraflara baktığımızı sanırız ama aslında onlar bize bakarlar. Manzaralardır onlar, portreler, ölü doğalar; sanki…
DevamıDaha ziyade motorlu araçların çamurda, buzda, kumda veya benzer zorlu zeminlerde lastiklerinin (tekerleklerinin) hareketine rağmen ilerleyememesi, olduğu yerde kalması durumunu anlatan teknik bir terim olarak patinaj sözcüğü kullanılır. Fakat bu sözcüğün, hayatın…
DevamıBu ikinci bölümde yine Paris Lüksemburg Bahçeleri’nde1 kitap okuyanların izini sürüyoruz. Mayıs ayı başında, bir öğle sonrasında. Baharın gelişiyle şenlenen park uzun bir kışın ardından güneşe koşan insanlarla dolu. Güneşin sıcaklığına, ışığına…
DevamıUzun zamandır özünde “fotoğraf” olan yazı klavyeden akmıyor. Ancak fotoğraf kullanarak fotoğrafın etrafında döndüğümüz yazılar sunmakla geçiştiriyoruz. Üzerinde düşününce kişisel olarak bunun nedenini – bize değer veren takipçilerimizle paylaşma sorumluğu ile- açıklama…
DevamıBu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu’ndan Özlem Dikeçligil https://www.instagram.com/ozlem_dikecligil/ tarafından yazının sonunda künyesi verilen kitapların esiniyle yazılmıştır. . . . . . . . . . . . . Dante Alighieri 1265…
Devamıİnsanın sembolik bir evrende yaşadığı bir gerçek. Sembolizm adı 1886 yılında Jean Moreas tarafından akımın bildirisinin yazılmasıyla somut gerçeklik kazanmıştır. Simgecilik olarak da adlandırılan sembolizm, hem gerçeği gösteren hem de onun sınırlarını…
DevamıAz gittik, uz gittik; edebiyatın karanlık tarihinden geçtik. Serindi ve Paris; sonsuz bir aydınlığı elimizin tersiyle ittik. Orada tüm çizgi dışı ve tuhaf insanlar birbirleriyle ahbap olmuşlardı. Sonra dünyanın tüm üçkağıtlarını düşünüp…
DevamıParis Lüksemburg Bahçeleri’ndeyiz1. Mayıs ayı başında, bir öğle sonrasında. Baharın gelişiyle şenlenen park uzun bir kışın ardından güneşe koşan insanlarla dolu. Güneşin sıcaklığına, ışığına koşan yaşlısı, genci, aşıkları, yalnızlık düşkünleri bu parkta…
DevamıZülfü Livaneli ve Haruki Murakami’nin kitaplarında karşılaştığım edebiyat ve müzik üzerine benzeşen düşünceleri beni bu başlık altında yazılar yazmaya sevk etti. Rahmetli dedesiyle ninesinin yaşadıkları evin zemin katındaki mütevazi marangozhaneyi hatırladı. Evin…
Devamı
Bize Ulaşın