Sanatı yalnızca estetik bir haz için mi yaratıyoruz? Yoksa hayatın akışında bir anı durdurup, “Burada bir şey var. Bu sahne beni düşündürüyor. Siz de bakın, görün, hissedin,” demek için mi? Sanat, yaşamın bir parçasıysa, onu hayattan ayıramayız. Hayat, güzellikleri ve çirkinlikleriyle bir bütündür. Bizi mutlu eden, üzen ya da düşündüren her şey, varoluşumuzu anlamlandırma çabamızın bir parçasıdır. İşte sanat da burada devreye girer. O, yalnızca gördüğümüzü değil, hissettiğimizi de anlamamıza yardımcı olur. “Buradaydım, hissettim, düşündüm, ben varım,” demenin en güçlü yollarından biridir sanat. Aynı zamanda, insanoğlunun zamana bırakabildiği en kalıcı izlerden biridir.

Antik Çağ’dan itibaren sanat mükemmeli aradı ve Rönesans’ta kusursuz teknik ve estetik anlayışına ulaştı. Ancak hayatın kendisi mükemmel değilse, sanatta kusursuzluk ne kadar gerçekçi olabilirdi? 18. yüzyılda Sanayi Devrimi, üretim biçimlerini köklü şekilde değiştirerek toplumu dönüştürdü. Kapitalizm ve emperyalizm yükselirken, sanat da bundan etkilendi. Ardından gelen Birinci Dünya Savaşı, insanları büyük bir umutsuzluğa sürükledi ve değişim hız kazandı. Tüm bu çalkantılar, Rönesans’ın idealize edilmiş sanat anlayışına, kapitalizme ve savaşın yıkıcılığına karşı bir başkaldırı olan Dada akımını doğurdu.

Dada, sanat tarihini kökten değiştirdi. Bu akımın en bilinen eseri, Marcel Duchamp’a ait Çeşme (Fountain) adlı çalışmadır. Duchamp, sıradan bir pisuvarı ters çevirip üzerine “R. Mutt” imzasını atarak bağımsız sanatçılar derneğinin sergisine gönderdi. Kendi ismini özellikle kullanmadı; çünkü eser, eğer tanınmış bir sanatçının ismiyle gönderilirse sergiye kabul edilecekti. Oysa sanatın ne olduğuna karar verenin kim olduğu asıl sorundu. Dernek, eseri sergiye dahil etmedi ve böylece Duchamp, sanat dünyasındaki katı sansürü gözler önüne serdi. Çeşme, sanatın yalnızca sanatçının el emeğiyle ürettiği bir nesne olmadığını, arkasındaki düşüncenin esas önemli olan şey olduğunu göstererek ilk kavramsal sanat örneği kabul edildi.

Sergiye alınmayan bu eser, fotoğrafçı Alfred Stieglitz’in stüdyosunda fotoğraflandı ve Dada dergisi The Blind Man’de yayınlandı. Orijinal eser daha sonra kayboldu, ancak Duchamp toplam sekiz reprodüksiyon yaptı. Stieglitz’in çektiği fotoğraf, Çeşme’nin sanat tarihindeki en ikonik görseli oldu. Bu eserle birlikte, sanatın ve sanatçı olma koşullarının katı kuralları yıkıldı. Artık sanat, sadece güzel olandan ibaret değildi. Yaşamın tüm izleri sanatta da yer bulmalıydı.
İnsan, doğa karşısında güçsüzdür. Zamanın akışı, bedenin çöküşü, ölümün kaçınılmazlığı, toplumun baskıları ve tarih boyunca süregelen adaletsizlikler, insanı çaresizlik duygusuyla yüzleşmeye zorlar. İnsan, dünyayı olduğu gibi kabul etmek istemez; ona kendi anlamını vermek, onu dönüştürmek, ona karşı koymak ister. Sanat, işte bu karşı koyuşun bir sonucudur. Hayatın dayattığı sınırlara, kurallara, güzellik anlayışına, bazen de yozlaşmasına bir tepki olarak doğar. Sanatçı, var olanla yetinmez; dünyayı yeniden yorumlar, sorgular ve değiştirir.
Bu yüzden sanat, insanın yaşama isyanıdır.

Bu noktada en çok tartışılan disiplinlerden biri fotoğraf oldu. Uzun yıllar boyunca sanat, sanatçının doğrudan el emeğiyle yarattığı eserler olarak kabul edilmişti. Fotoğraf ise bir makine yardımıyla üretildiği için uzun süre sanat olarak görülmedi. Ancak unutulmamalıdır ki, fotoğraf yalnızca bir mekanik süreçten ibaret değildir. Fotoğrafçının bakış açısı, hangi kareyi, hangi ışıkla, hangi çerçevede yakalayacağını belirlemesi tamamen bilinçli bir tercihtir. Makine yalnızca bir araçtır; asıl sanat, fotoğrafçının dünyayı nasıl gördüğünde, hangi duyguyu ve düşünceyi aktardığında gizlidir.

Fotoğraf bir belgedir; ancak aynı zamanda bir duygunun, bir düşüncenin, hatta bir isyanın yansımasıdır. Sanat, insanın yaşama bıraktığı izdir. Fotoğraf da bu izlerden biridir.
MİNE ZEBİL
Kamu yönetimi eğitiminin ardından fotoğrafçılık bölümünü bitirdi. Ürün ve mekan fotoğrafçılığından sonra halk eğitime bağlı olarak fotoğraf eğitmenliği yapmaktadır.
Yazı ve fotoğraflar güzel olmuş. Elinize sağlık Mine Hanım.
Emeğinize sağlık çok güzel olmuş. Tebrik ederim