Bir Fotoğraftan

Bir Günün Hikayesi M.M. Bu harfler yan yana geldiğinde onu unutulmaz yapan bir giz vardı. Aradan onca yıl geçmesine rağmen, M harfi, iki kez yan yana yazıldığında, insanların dudaklarından tüm sarışınlığıyla hâlâ…

Devamı

Bir Fotoğraftan

Devinimin Özel Tarihi Dünya dönüyor. Güneş doğup batıyor. Sarkaç gece ile gündüz arasında gidip geliyor; günler geçiyor ve mevsimler değişiyor. Yaşlanarak, tanığı oluyoruz geçmekte olan zamanın. Teorik olarak bildiğimiz, gözlemler sonucunda formüle…

Devamı

Bruno’nun Büyüsü

Kısa bir süre önce gördüğün dağ gibi bir insanın daha hatıralarında bir fide gibi diriyken birden ölüm haberini alıyorsun. Sonra hayat hikâyesini önceden okuduğun halde görüyorsun ki, öldüğünde 79 yaşında. Şaşırıyorsun, bir anlam…

Devamı

Capa’nın Dünyasına Kısa Bir Bakış

Robert Capa bir akşam New York’ta bir partide hikâye anlatıcılığındaki maharetlerini sergileyip herkesi kırıp geçirirken, ana dili olan Macarca da dahil yedi sekiz dili birden kullanıyor. Bunun üzerine Fotoğrafçı David Scherman dayanamayıp…

Devamı

Bresson’un Anlatılmayan Öyküsü

Fotoğrafı şipşakçılıktan bir disiplin haline getiren ve yücelten bir adam olarak da tanımlanan Bresson’un hayatının akışında yaşadığı birçok olay onu bu noktaya sürükledi. Acaba bunlar sıradan tesadüfler miydi? Yoksa, gerçekten hayatta tesadüf…

Devamı

Dipnot*: “Kelimeler Gereksiz” Sebastiao Salgado

Kelimelerin bazen ne kadar gereksiz olduğunu düşündüren, fotoğraflarıyla bize hikâyeler anlatan usta fotoğrafçı: Sebastiao Salgado  1944 yılında Brezilya’nın Aimores adındaki küçük bir köyünde sekiz kardeşin altıncısı olarak dünyaya geldi. Sebastiao Salgado esasen…

Devamı

Alex Webb – Dünyanın Yorumsal Sunumu

Belgesel LAB üyelerinden İlker Burdur tarafından hazırlanmıştır. *********** Fotoğrafçılığın sokak veya belgesel alanlarına bir şekilde ilgi duyan, izleyen ya da bu alanlarda üretim süreci içerisinde olanların yakından tanıdığı bir fotoğrafçı: Alex Webb.…

Devamı

Henri Cartier-Bresson: Biyografi

Bir gece elinde Leica’sı en ünlü caz kulüplerinden Dixieland’de masaların arasında dolanırken, klarnetçi Dukes grubun bir diğer üyesinin kulağına eğilerek onu işaret etmiş ve şöyle demişti. Louis Armstrong bizim için neyse, şu…

Devamı