Bu ay da bir ilk kitap hakkında yazmak istedim. Bu sefer içimizden biri, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları grubunda tanıdığım arkadaşım Özlem Dikeçligil’in ilk öykü kitabı Hayalet Bakıcısı’nı sizlere tanıtmak istiyorum. On öyküden…
DevamıBu ay da bir ilk kitap hakkında yazmak istedim. Bu sefer içimizden biri, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları grubunda tanıdığım arkadaşım Özlem Dikeçligil’in ilk öykü kitabı Hayalet Bakıcısı’nı sizlere tanıtmak istiyorum. On öyküden…
DevamıÜzerime bir akşam yorgunluğu çöküyor. Parkın usul usul yanan ışıkları, koyulaşan gölgeleri, kol kola önümden geçen mesut çiftler, kaygısız gençler, hepsi içimde bir yerleri titretiyor. Bir yazar olsa buna ne derdi acaba?…
DevamıBu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu‘ndan Özlem Dikeçligil tarafından hazırlanmıştır. . . . . . . . . . . . . . Kız kapıyı ilk kez pazar günü öğleden sonra…
DevamıŞehir, boğazına ip gerilen bir insan kadar zor nefes alıyor. Sokağa dikilen her yeni bina, bir iç çekişi yok ediyor başka bir iç çekişi getiriyor. Kule vinçler taşıdıkları malzemeler ile kalan nefeslerin…
DevamıKadın vestiyere astığı şalını aldı, katlayıp çantaya yerleştirdi. İtalyan ayakkabısını çekmeceden çıkardı, spor ayakkabısını onun yerine koydu. Ayakkabıyla çantasına beğeniyle baktı. Ayakkabıyı giydi. Vestiyerin aynasında telaşlı haliyle karşılaştı. Bu elbise boyunu olduğundan…
DevamıFotoğraflar Nasıl Kaybolur? Doğan zil sesi ile uyandı. Başındaki saate baktı. Saat 09.00’u gösteriyordu. Çalan telefonu açtı. Kulağına götürürken, yatağa sırt üstü uzandı. “Efendim Funda” dedi uykulu sesle. Bir süre dinledi. “Anlamadım”…
Devamıİstanbul’un ilkbahar sabahlarından biri. Sıradan bir Mart ayının sıradan bir perşembe günü. Gökyüzü o kadar mavi ki önceki gün bardaktan boşanırcasına yağmur yağdığına inanmak zor. – Anneee! Öndeki arabada öpüşüyolaaarrr! – Hadi!…
DevamıArtık olmayan Sulukule’nin anısına, Yuh olsun be! Ruhum hâlâ acı çekiyor be! Nasıl bir ruh bu anlamadım yahu! Terk-i dünya ettim güya, hâlâ Sulukule’de roman inadıyla dolaşmakta ruhum! Ah be mezarda da…
Devamıadam bir eliyle demiryolu köprüsünün korkuluğuna tutunmuş aşağı bakıyor. adam, benim çocukluk köprümün üzerinde diğer elindeki sigarasını ağır ağır ağzına götürüyor derin bir nefes alıyor, verirken birden esen rüzgar dumanı gerisin geriye…
Devamı
Bize Ulaşın