Dziga Vertov: “Sine-Göz” Akımının Kurucusu

//

Dziga Vertov, 2 Ocak 1896’da Rusya’nın Bialystok şehrinde doğmuş ve 12 Şubat 1954’te Sovyetler Birliği’nde yaşamını yitirmiş olan bir sinema yönetmeni ve teorisyendir. Gerçek adı Denis Arkadievich Kaufman olan Vertov, sinemada “Kino-Glaz” (Film-Göz) teorisinin kuramcısı olarak tanınır. Bu teoriye göre, kamera, insan gözünün işlevini yerine getirebilecek bir makine olarak görülür ve gerçek hayatı olduğu gibi, doğrudan bir şekilde yansıtmak amacıyla kullanılmalıdır. Vertov’un bu radikal yaklaşımı, sinema anlayışında önemli bir dönüm noktasını temsil eder ve günümüz belgesel sinemasının temel taşlarını oluşturur.

Yetişme Dönemi ve Eğitim

Vertov, Yahudi bir ailenin ilk çocuğu olarak Bialystok’ta dünyaya geldi. Çarlık Rusya’nın “Yerleşim Mıntıkası” olarak bilinen bölgede büyüyen Vertov, ailesinin eğitime verdiği önem sayesinde iyi bir eğitim aldı. Fransızca, Almanca gibi dilleri öğrenmenin yanı sıra doğa bilimlerine ilgi duydu. İlk başta bir müzik okuluna kaydoldu, ancak Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle ailesi Kiev’e, ardından Mogilev’e taşındı. 1915’te Petrograd’a (günümüzdeki St. Petersburg) yerleşen Vertov, Psiko-Nöroloji Enstitüsü’nde eğitim almaya başladı. Bu dönemde, fütürist gruplarla tanışarak, sanatsal anlamda önemli bir değişim geçirdi.

Sinemaya Adım Atışı ve “Devrimin Yıldönümü”

Sinemaya ilk adımlarını 1918 yılında atan Vertov, Moskova Film Komitesi’nde sekreter olarak çalışmaya başladı. Burada, ilk belgeseli olan “Devrimin Yıldönümü” filmini çekti. Bu film, Sovyetler Birliği’nin devrimci tarihini anlatırken, yalnızca Rusya’da değil, dünya çapında sinemanın dilini ve gücünü dönüştürme amacını taşır. Vertov’un bu filmi, 40 kopya ile geniş çapta gösterime girmiş ve propaganda trenlerinde ülke çapında dolaştırılmıştır. Film zamanla kaybolmuş ve unutulmuş, fakat 100 yıl sonra restore edilerek yeniden sinema dünyasına kazandırılmıştır.

Kino-Glaz Manifestosu

Vertov’un “Kino-Glaz” (Film-Göz) teorisi, sinemayı gerçekliğin bir yansıması olarak görür. Bu teorinin temelinde, sinemanın kurmaca ve yapaylıktan arındırılarak, gerçek yaşamın kendisini yansıtması gerektiği anlayışı yatar. Vertov, klasik dramayı “burjuvazinin afyonu” olarak nitelendirir ve sinemada kurmaca anlatıların yerine, gerçek yaşamın, sıradan insanların ve doğal olayların yer alması gerektiğini savunur. Bu düşünceler, ilerleyen yıllarda İtalyan Yeni Gerçekçilik akımını, Fransız Yeni Dalga hareketini ve dünya çapında pek çok sinemacıyı derinden etkilemiştir.

Vertov’un 1924 yılında yayınladığı Kino-Glaz manifestosu, sinemanın geleceği için bir yol haritası sunar. “Kahrolsun burjuvazinin düzmece senaryoları, yaşasın hayatın kendisi!” diyerek, sinemanın insan gözünün gördüğü gerçeklikleri doğrudan yansıtması gerektiğini savunmuştur. Vertov’a göre, kamera bir araç değil, insanın dünyayı algılayışını değiştiren bir göz işlevi görmelidir.

Belgesel Sinemaya Katkıları

Vertov, belgesel sinemanın babalarından biri olarak kabul edilir. 1920’ler ve 1930’lar boyunca, Sovyetler Birliği’nde pek çok önemli belgesel film üretmiştir. “Kameralı Adam” filmi, onun en önemli eserlerinden biridir ve sinema tarihinin en büyük belgesel filmlerinden biri olarak kabul edilir. Film, görsel anlatım ve montaj teknikleri açısından devrimsel bir yaklaşıma sahiptir. Kamera, yalnızca bir göz değil, aynı zamanda bir düşünce biçimidir. “Kameralı Adam”, izleyiciyi gerçeğin kendisini izlemeye, yaratıcı bir şekilde görmeye davet eder.

Son Yılları ve Mirası

Vertov, 1930’larda sesli filmlerle ilgili çalışmalar yapmaya başladı. Ancak 1937’de, Sovyet hükümetinin sinemaya karşı baskılarının arttığı dönemde, film çekme yetkisini kaybetti. 1941’de Sovyetler Birliği’ne geri dönen Vertov, bir süre sonra kariyerini toparlamaya çalıştı. Ancak Sovyet döneminin sansür ve politik baskılarından dolayı çok etkili olamasa da dünya çapında sinema tarihine yaptığı katkılar hâlâ çok değerlidir.

Öyle ki Vertov’un çalışmaları, 1960’lar ve 70’lerde yeniden gündeme gelmiş ve özellikle Fransız Yeni Dalga sinemacıları, Vertov’un teorilerinden ilham almışlardır. Jean-Luc Godard ve Jean-Pierre Gorin gibi isimler, Vertov’un düşüncelerini sinemalarına yansıtan isimlerdir.


Dziga Vertov, sinema dünyasında devrim niteliğinde bir etki yaratmış, geleneksel sinema anlayışını sorgulamış ve belgesel sinemanın temellerini atmıştır. Onun “Kino-Glaz” manifestosu, sinemada gerçekliği ve hayatı yansıtmak için bir araç olarak kamerayı kullanma anlayışını yaygınlaştırmıştır. Bu devrimci bakış açısı, sinemayı sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda bir gerçeklik arayışı ve toplumsal değişim için bir araç olarak görmeyi mümkün kılmıştır. Günümüzde hâlâ pek çok sinemacıya ilham vermeye devam eden eserleri, sinemanın sanatını, estetiğini ve işlevini yeniden şekillendirmeye yardımcı olmuştur. Sinemaya, insanın gözünden bakmak ve dünyayı olduğu gibi yansıtmak, Vertov’un sinemaya kattığı en değerli öğelerden biridir.

Kaynakça

*Kılıç, Levend (2008). Fotoğraf ve Sinemanın Toplumsal Tarihi. Dost Kitapevi. ISBN  9789752983366
* “Sight & Sound Revises Best-Films-Ever Lists”. studiodaily. 1 Ağustos 2012. 3 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2012.
*McClane, Betsy A. A New History of Documentary Film (2.2tarih=2013 bas.). New York: Bloomsbury. ss. 42, 47.
* “Dziga Vertov” (İngilizce). 2 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2018.
* Paul Rotha (1930). The film till now, a survey of the cinema. Jonathan Cape. ss. 167-170.
*”Vertov Dziga 1922-1984 We Variant of a Manifesto” (PDF). monoskop.org. 18 Temmuz 2017
*https://www.bfi.org.uk/news-opinion/news-bfi/features/jean-luc-godard-dziga-vertov-group
*Çarlık Rejimi Gölgesinde Rus Yahudileri: 1881-1882 Pogromları – Tuğba Köse, FAD – Filistin Araştırmaları Dergisi Sayı: 5 (Yaz 2019)
*Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları’nda İmajlar: Toplum, Tarih ve Sinema – Nilay Özer
İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü Doktora Tezi, Ankara Ocak 2013
*Rusça – Türkçe Sözlük, Vedat Gültek (Bilim ve Sanat Yayınları, 2004)
*https://chapaev.media/articles/9973
*https://electro.nekrasovka.ru/books/2217/pages/23
*https://knife.media/dziga/
*https://seance.ru/articles/kinogorod-tsivian/
*https://ru.wikipedia.org/wiki/
*https://www.culture.ru/persons/2292/dziga-vertov

 

Abdullah Agâh ÖNCÜL 1984′de ÇORUM ‘da doğdu. 1998 yılında ortaokulda basit bir fotoğraf makinesi almasıyla fotoğraf işine bulaştı. Kendisi Yabancı Dil Öğretmenliği ve Medya-İletişim mezunudur. 2003 yılında üniversite eğitimi için gittiği Eskişehir’de, EFSAD’ la (Eskişehir Fotoğraf Sanatı Derneği) tanıştı, ilk fotoğraf eğitimini alarak çalışmalarına başladı (2003).
Çalışmalarını, fotoğraf derneklerinde, üniversitelerde ve galerilerde sundu, sergiledi. Fotoğrafla ilgili yorum ve düşüncelerinden bahsettiği ‘An’ı Naftalinlemek‘ ve yayınlanmış makalelerinden oluşan ‘FOTO-MAK-LEM’ adlı iki kitabı yayınlandı. Sinema eğitimini aldığı İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği) üyesi oldu (2009). FIAP (The International Federation of Photographic Art) üyeliğine kabul edildi (2013). Meslek edindirme amaçlı özel kurumlarda temel fotoğraf seminerleri verdi.
Çektiği fotoğrafları, sadece beğendirmek için değil; ayrıca farklı insanlarla tanışmak, insanları fotoğraf çalışmaları ile alışılmış sohbetlerin dışında değişik olgularla ve değerlerle tanıştırmak için kareliyor. Her yaştan, her kesimden insanları bulundukları an’la ve ortamla kaydetmeye çalışıyor. İnsanların ve nesnelerin dünyasına dair belge nitelikli fotoğraf çalışmaları yapıyor. Sosyal bir yaşantısı olup, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Son yazılar: Kültür Sanat

Neden Fotoğraf Çekiyoruz?

Başlıktaki soruya psikoloji perspektifiyle bakıldığında akla birden fazla yanıt geliyor. İlk ve en basit yanıt Freudçu…

Beklerken

Yeryüzünün Gizli Görüntüleri Fotoğraf ve caz müziği birbirine çok benzer. Fotoğrafın da caz gibi türleri, icra…

Foto Sürreal

Fotograf ortamında bir süredir sürreal fotograf başlıklı seminer, atölye, sergi, gösteri gibi etkinlikler göze çarpıyor. Geleneksel/Modern…

Yapay Zekâ ve Fotoğraf

Analog fotoğrafçılık yerini dijital teknolojilere terk ederken çoğumuz büyük bir devrime şahitlik ettiğimizi düşündük. Oysa filmli…

Nepal, Mumbai (Yaz 2024)

Bölüm 12, Umman, Maskat 10 Temmuz 2024 – Çarşamba Kurduğumuz saatte, sabaha karşı saat altıda uyanıyoruz.…

Büyükanne Orada mısın…

Bir ressam düşünün ki, bilinen tüm fotoğrafları yaşlılık dönemine ait olsun ve yaşadığımız dünya onu “Büyükanne”…

Anna Karenina Ölmedi

“Bütün mutlu evlilikler birbirine benzer (oscarlı oyuncu değillerse) oysa mutsuz evliliklerin farklılıkları vardır.”   Tolstoy’un “Anna…

Nepal, Mumbai (Yaz 2024)

Bölüm 11, Hindistan, Mumbai (Devam) 9 Temmuz 2024 – Salı Sabah yine aynı saate kalkıp, kahvaltımızı…

Köy Enstitüleri Ruhuyla

‘Ağlarken gördüğümüz insanları, şimdi dans ederken görmek mutluluk verici’ Yazımın temellerini dayanışma gönüllüsü, sanatçı arkadaşım Meral…

Paris Yalnızlığı

Bayram Yılmaz Fotoğraf Kitabı Üzerine   Sert kapak, 154 sayfa 108 Siyah-beyaz, duotone fotoğraf Ebat 23×26…

Bir Öğrenci Sorduğunda

Minor White‘a ait bu yazı, İfsak Blog Ekibi tarafından Espas Sanat Kuram Yayınları’nın izniyle “Fotoğrafçının Eğitimi” …